Santral Venöz Kateter Tipleri ve Uygulandığı Durumlar ile ilgili bir yazımızı yayınlamıştık. Şimdi ise devam niteliğinde konumuz ile birlikteyiz.

Port kateterizasyonu işlemi esnasında ve takıldıktan sonra bazı komplikasyonlar görülebilmektedir. Bu komplikasyonları her hemşirenin bilmesi ve komplikasyon oluştuğunda ise çözüm yollarını adım adım uygulaması gereklidir. Bunun için aşağıda sizlere port kataterizasyon komplikasyonlarını öğrenmeniz açısından bir yazım hazırladık.

İşlem Sırasında Gelişen Komplikasyonlar

Kateterizasyon işleminin gerçekleştirilmesi sırasında bazı komplikasyonlar meydana gelebilir. Bunlardan bazıları oldukça ciddi sonuçlara yol açabilir.

  • İşlemde başarısızlık
  • Yanlış ven ponksiyonu
  • Damar travması (subklavyan, karotit arterler, anevrizma, fistül)
  • Hemotoraks / pnömotoraks, hava embolisi

Erken dönemde gelişen komplikasyonlar

Kateterizasyon işlemi gerçekleştikten sonra ilk 7-10 gün her gün düzenli yara bakımının yapılması gerekir. Gerekli sıklıkta yara izlemi ile, implantasyon alanında yara hematomu, port cebinde seröz sıvı toplanması (seroma) veya tromboflebit gibi komplikasyonlara erken tanı konabilir. Kateter yerleştirme işlemi bittikten sonra cep üzerine lokal
soğuk uygulama yapılması, büyük hematom gelişimine engel olur. Seroma oluşumunu önlemek için,
port yerleştirilmesi sırasında cebin küçük hazırlanması gerekir. Buna rağmen seroma gelişimi söz
konusu ise ponksiyone edilmelidir.

Geç Dönemde Gelişen Komplikasyonlar

Port kateter sisteminden kaynaklanan komplikasyonlar dışında sisteme bağlı olmaksızın meydana gelen komplikasyonlar da vardır.

a) Sisteme bağlı komplikasyonlar: Yapım materyaline karşı reaksiyon, port ve kateterin birbirinden
ayrılması, portun deriden dışarı çıkması, kateter tıkanması, port membranından sızıntı, kateterin
kırılması/kıvrılması sistemden kaynaklanan komplikasyonlardır.

b) Sisteme bağlı olmayan komplikasyonlar: Vücut içinde genel ya da lokal etki gösteren önemli
komplikasyonlar enfeksiyon ve tıkanmadır.

  • Enfeksiyon: Portun yerleştirilmesi sırasında hazırlanan cebin büyük olması nedeniyle port etrafında
    oluşan ölü boşluk, enfeksiyon gelişmesinde en önemli etkendir. Bu alanda seroma olur ve sekonder
    enfeksiyon meydana gelir. Enflamasyon, ateş, titreme, port etrafında kızarıklık, endurasyon,
    hassasiyette artış en önemli belirtileridir. Tedavide; port cebinden abse drenajı, nekrotik doku
    debridmanı, lokal ve sistemik antibiyotik ilaç önerilmektedir.
  • Tıkanma: En sık rastlanan komplikasyonlardan biridir. Tıkanma, vücudun katetere karşı gösterdiği fizyolojik cevap olarak değerlendirileceği gibi, kateterin trombojenik yapısı, kateter ucunun anormal yerleşimi, port kateterinden yapılmayan sıvıların yanlışlıkla porttan infüzyonu ve yetersiz kateter yıkanması nedeniyle de meydana gelebilir. İlaç verilirken alışılmadık yüksek dirençle karşılaşılması ve venöz sistemde akışın olmaması, tıkanmanın meydana geldiğini düşündürür. Tıkanma; iğnenin port membranını tam geçmemesine, ilaç kristalleşmesine, fibrin oluşumuna ve kateterin bloke olmasına bağlı olarak gelişebilir.

Tıkanmanın nedenine yönelik tedavi protokolleri uygulanır.

İğnenin port membranını tam geçmemesine bağlı tıkanıklık; durumunda subkutan infiltrasyon nedeniyle şişlik, ağrı oluşur. İğnenin yerleşimi düzeltilerek, serum fizyolojik (SF) ile serbest akış kontrolü yapılır.

İlaç/lipid kristalleşmesine bağlı tıkanıklık; bazı ilaçların birbiri ile geçimsizliği, parenteral nutrisyon sıvılarının içindeki Ca, bazı solüsyonların verilmesi sonrasında kateter içi lipid birikimi, bazı antibiyotiklerin uygulandığı hastalarda görülen ilaç kristalleşmesi sonucunda meydana gelir.

Kateter yerleşim yeri üzerine sıcak kompres uygulaması, tıkanıklığın giderilmesinde çözüm olabilmektedir.

Kateter içi kristallerin çözünürlüğü için %8.4 (1mEq/ml) sodyum bikarbonat, 0.1 N hidroklorik asit ya
da %70’lik etanol kullanılmaktadır.

Fibrin oluşumuna bağlı tıkanıklık; genellikle aspirasyon tıkanması şeklinde görülen tıkanıklıkta, infüzyon yapılabilirken aspirasyon yapılamaz. Tıkanıklığın giderilmesinde ürokinaz ya da streptokinaz kullanılır. Kateter, SF içinde 5000Ü/ml konsantrasyonda hazırlanan ürokinaz ile doldurulur, 5-10 dakika beklendikten sonra aspire edilir. Kanın gelişi sağlanamazsa, 5 dakika aralıklarla işlem tekrarlanır. Dirençli olgularda 50.000Ü ürokinaz, kateter içinde 24 saat bekletilir. Sorunun ortadan kaldırılamadığı durumlarda kateter yenilenir.

Kateterin bloke olmasından kaynaklanan tıkanıklık; durumunda port veya kateterin hareketli olmasına bağlı infüzyonda kesinti gözlenir. Kateterin sabit duruma getirilmesi için port, fasya üzerine yeniden tespit edilir. Kateterin damara girdiği yerde ya da port ile kateter birleşim yerindeki kıvrılmayı gidermek için, vücudun üst yarısı hareket ettirilir. 20 ml SF ile yapılan akış kontrolünde devam eden tıkanıklık varsa, sistem cerrahi olarak düzeltilir. İşlem sırasında port için üzetilmiş özel iğneler dışında başka iğne kullanımı sonucu iğne ucunun tabana değmesi; tıkanmış kateter imajı verir. Mutlaka uygun iğne kullanılmalıdır.

 

Kaynak: Nazan, T. O. "Port Kateter: Venöz Yolu Nasıl Sürdürebiliriz?'
http://hemsirelik.maltepe.edu.tr/dergiler/cilt2sayi3/cilt2sayi3/136-142.pdf                         
Erişim Tarihi:7.02.2018 Saat:15:02

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.