Santral venöz kateterler; tünelli, tünelsiz ve implante olmak üzere 3 şekilde incelenmektedir.

Tünelli/Kalıcı Santral Venöz Kateter

Santral venlere cerrahi olarak yerleştirilen, uzun süreli kullanımlarda (>30 gün) tercih edilen, sekiz cm’den uzun kateterlerdir. Tünelli kateterlerde, kateter ucundan belli bir uzaklıkta yerleşmiş dakron manşonlar bulunur. Dakron manşonlar, fibrotik dokunun tutunması ile hem mekanik stabilite sağlar hem de enfeksiyonlara karşı bariyer oluşturarak enfeksiyon oranını azaltır. Geçici kateterlerde ise dakron manşon bulunmaz. Tünelli kateterlerde enfeksiyon görülme oranı tünelsiz kateterlere nazaran daha düşüktür.
Tünelli kateterler silikon, çelik, teflon, titanyum, poliüretan, polietilen, polivinil klorürden yapılmaktadır. Bunlar arasında teflon ve poliüretan olanlar daha az trombojenik olduğu için daha fazla tercih edilmektedirler.

Tünelli kateterler açık uçlu (Hickman™ ve Broviac™) veya kapalı uçlu (Groshong™) olarak sınıflandırılır, tek, çift veya üç lümenli olabilir.

Tünelli kateterler, kanama riski nedeni ile International Normalized Ratio (INR)’si yüksek olan ve trombosit sayısı 25,000/mm3’den düşük olan hastalar için uygun değildir. Ayrıca bakteriyemik hastalarda da tünelli kateterlerin yerine geçici kateterler tercih edilmelidir.

Tünelsiz/Geçici Santral Venöz Kateter

Kısa dönem kullanımlı, perkütan yerleşimli SVK’ler olarak da bilinir. Tünelsiz santral kateterler, kısa veya orta dönemde (bir hafta–iki ay) santral venöz yol gereksiniminde kullanılan kateterlerdir. Periferal damar yolu kısıtlı olan, sıvı infüzyonu ya da kan alımı için sıklıkla damar yolu değiştirilen ve iki aydan daha kısa süreli kullanım planlanan hastalar için uygundur. Uzun süreli damar yolu ihtiyacı olan ancak kısa yaşam süresi olduğu düşünülen hastalarda da tünelli kateter yerine kullanılabilir.

Açık uçlu (Cook™ ve Vaxcel™) veya kapalı uçlu (Groshong™) olarak sınıflandırılır.

Lümen sayısının artmasıyla enfeksiyon oranı da artar. Sık pansuman değişikliği gerektirmesi, yerinden çıkma riskinin yüksek olması ve yerleştirildiği bölgelerden dolayı hasta için konforsuz olması belli başlı dezavantajlarıdır.

İmplante Santral Venöz Kateter

Perkütan olarak veya venöz “cutdown” ile superior vena cavaya yerleştirilen kapalı bir sistemden oluşan kateterlerdir (Port-A-Cath™). Kateterin proksimal ucunda iğne girişinin yapıldığı silikon bir septum (port) bulunmaktadır. Bu septum metal veya plastik olabilir. Genelde uzun süreli kullanımlar için uygundur ve bu portlara tahmini olarak 2000 giriş yapılabilmektedir.
Hangi hastalara venöz kateter uygulanacağına ilişkin geliştirilmiş bir kriter yoktur. Bir hastaya kateter yerleştirilmesi, hastanın durumuna ve ihtiyacına göre kararlaştırılır.

Uzun süreli intravenöz kemoterapi, sık kan örneklemesi, agresif kombinasyon kemoterapileri ve otolog kemik iliği transplantasyonu gibi yoğun tedavi uygulamaları ve sürekli total parenteral beslenme ihtiyacı olan hastalar için kalıcı kateterler tercih edilmektedir.

Gelecek yazımızda Santral Venöz Kateter Bakımı‘nı sizlerle buluşturacağız.

**

Sen de Topluluğumuzun Bir Parçası Ol

Yazarlık başvurusunu ile ilgili açıklayıcı bilgilere yukarıdaki buradan ulaşabilir.
Direkt başvuruyu ise aşağıdaki linkten yapabilirsiniz.
https://goo.gl/forms/7gtKei53ddxYgTfG3

Kaynak: Güleser G.N. ve Taşçı S., Onkolojide Sık Kullanılan Santral Venöz Kateterleri ve Bakımı, F.Ü. Sağ. Bil. Tıp Derg. 2009: 23 (1): 47 – 51

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.