Görsel URL: http://images.glaciermedia.ca/polopoly_fs/1.4660928.1481831503!/fileImage/httpImage/image.jpg_gen/derivatives/landscape_804/mark.jpg

 

Diyaliz tedavisi hemodiyaliz ve periton diyalizi olmak üzere iki şekilde uygulanır.

Bu bölümde diyaliz tedavisinin tanım ve tarihçesi, fizyolojik prensipleri, hemodiyaliz ve periton diyalizi hakkında temel bilgiler ve akut-kronik diyalizde tedavi seçimi tartışılacaktır.

TANIM VE TARİHÇE

Diyaliz, yarı geçirgen bir membran aracılığı ile hastanın kanı ve uygun diyaliz solüsyonu arasında sıvı-solüt değişimini temel alan bir tedavi şeklidir. Sıvı ve solüt hareketi, genellikle hastanın kanından diyalizata doğrudur ve bu diyalizatın uzaklaştırılması ile hastada mevcut olan sıvı-solüt dengesizliği normal değere yaklaştırılır.

Deneysel olarak ilk hemodiyaliz uygulaması 1913 yılında nefrektomize köpekler üzerinde yapılmıştır. İnsanda ilk hemodiyaliz uygulaması ise 1944 yılında Hollandalı bir hekim olan Kolff tarafından yapılmıştır. Bu uygulamada yarı geçirgen membran olarak sellülöz asetat membran ve antikoagülan olarak heparin kullanılmıştır. İlk periton diyalizi uygulaması ise 1923 yılında Ganter tarafından gerçekleştirilmiştir.

Otuz-kırk yıl önce, son dönem böbrek yetmezliği olan hastalar günler-haftalar içinde kaybedilirdi. Diyaliz teknolojisinde sağlanan gelişmeler, bu hastalarda önce yaşam süresini uzatmış, daha sonra yaşam kalitesinin artmasını sağlamıştır. Kronik böbrek yetmezliği medikal tedavisinde kullanılan yeni ilaçların bulunması ve geliştirilmesi ile vasküler girişim yolu yaratmada sağlanan başarılar da bu hastalarda yaşam süresi ve kalitesinin artmasına katkıda bulunmuştur.

FİZYOLOJİK PRENSİPLER

Diyaliz tedavisinin amacı uygun sıvı ve solüt değişimini sağlamaktır. Sıvı ve solüt değişiminin difüzyon ve ultrafiltrasyon olmak üzere iki temel prensibi vardır. Hemodiyaliz tedavisinin fiziksel temelleri hakkında daha ayrıntılı bilgi için ilgili konuya bakınız. Difüzyon, membranın iki yanındaki konsantrasyon farkı nedeni ile solütün konsantrasyonu yüksek olan taraftan düşük olan tarafa hareketidir. Difüzyonu etkileyen başlıca parametreler;

  1. Membranın her iki yanındaki konsantrasyon farkı
  2. Solütün molekül ağırlığı ve hızı
  3. Membran direncidir.

Membranın bir yanında hastanın kanı, diğer yanında ise diyalizat bulunur. Diyalizatta üre, kreatinin gibi artık ürünler bulunmaz, böylece üre ve kreatinin difüzyonu en etkin şekilde gerçekleşir. Hemodiyaliz için kullanılan diyalizatta potasyum konsantrasyonu 2.0 mEq/L ise, plazma potasyum konsantrasyonu 6.0 mEq/L olan bir hastadan diyalizata doğru potasyum transferi olur. Periton diyalizinde, standart diyalizatta potasyum bulunmaz; böylece potasyum difüzyonu en etkin şekilde gerçekleşir. Hemodiyalizde difüzyonun etkinliğini artırmak için zıt akımlar prensibi uygulanır, yani hastanın kan akımı ile diyalizat akımı ters yönlüdür.

Ultrafiltrasyon ise uygulanan basınç nedeni ile membranın bir yanından diğer yanına sıvı transferidir. Sıvı transferine solüt transferi de eşlik ettiğinden (konveksiyon), ultrafiltrasyon solüt değişimine de katkıda bulunur. Ultrafiltrasyona yol açan basınç hemodiyaliz ve sürekli ayaktan periton diyalizinde (Continuous ambulatory peritoneal dialysis, SAPD) farklıdır. Hemodiyalizde ultrafiltrasyona yol açan basınç hidrostatik basınç, SAPD’de ise ozmotik basınçtır. SAPD tedavisinde kullanılan diyalizatın glukoz konsantrasyonu değiştirilerek gerekli ozmotik basınç sağlanır. SAPD tedavisinde, hastanın pozisyonuna bağlı olarak değişen hidrostatik basıncın (otururken en fazla, yatarken en az) da ultrafiltrasyona katkısı vardır.

Kaynak: http://www.nefroloji.org.tr/folders/file/diyaliz_genel_bilgiler.pdf Erişim Tarihi: 2.6.2018 Saat: 11:53
** ** **

Hemşirelik literatüründe son zamanlarda hastanelerde çalışan hemşirelerin yüksek oranda tıbbi hata yaptıkları ile ilgili akademik çalışmaların sayısı artmaktadır. Bu konuda ülkemizdeki durumu ulusal çapta görmek amaçlı hastanede çalışan hemşirelerin tıbbi hata yapma eğilimlerini belirlemek istedik.

Bu çalışmaya destek vermeniz bizim için çok elzemdir. Çünkü bu çalışma sonunda ulusal çapta hemşirelerin yaptığı tıbbi hataları yapmalarını engelleyici politikalar oluşturmak istiyoruz.

Ne kadar çok hemşireye ulaşırsak çalışmadan çıkan verilerin güvenliği ve ulusal çapta ses getirme durumu artacaktır.

Desteklerinizi bekliyoruz.

Aşağıda çalışmanın linki yer almaktadır.

Daha güzel şartlarda çalışmak amaçlı 4-5 dakikanızı ayırmanızı rica ediyoruz.

Unutmayın, damlaya damlaya göl olur.

https://goo.gl/forms/8isSf4Du6z3lZ5BE3 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.