Tekrardan merhabalar;

Biliyorum çok uzun zamandır Dijital Hemşire platformu için içerik üretmiyorum. Son on ayımı çok yoğun geçirdim. Bu süreçte Koç Üniversitesi’nde yüksek lisans tezimi bitirdim, iş değiştirdim, evlendim, poster-sözel bildiriler hazırladım, konuşmacı olarak birçok üniversiteye gittim, kongre/sempozyumlara katıldım, üniversitede dersler verdim. Bahanelerimizin bahane olmadığını ve yoğunluğumuzun zaman algılayış şeklimizde ki bir sorun olduğunu, sevdiğimiz işleri yaparken yorulmadığımızı ve bu süreçte de olgunlaştığımı fark ettim.

Paylaşmayı hep bildim. Bilgilerimi paylaşırken hiç çekinmedim. Paylaştığım bilgilerin birilerinin (tanıdığım ve tanımadığım) hayatlarına etki ettiğini gördükçe, daha fazla paylaşmak amaçlı daha fazla okuyorum, gözlemliyorum ve düşünüyorum. Kısacası kendimi geliştirmek amaçlı hayat boyu öğrenmeye devam ediyorum.

Dijital Hemşire olarak felsefemiz hemşirelik alanında kaliteli bilgi havuzu oluşturmak. Büyük bir dönüşüm, değişim içerisindeyiz. Şuan SHIFT RAPORU adı ile başladığımız özelliğimizi sizinle buluşturuyoruz. Bu özelliğimiz daha sonra platformumuzda olacak özelliklerimizden sadece biri.

Neden SHIFT RAPORU diye sorabilirsiniz? Hemşireler hastanede 7/24 hizmet verirken öğrenmelerinin de bu şekilde sağlanmasının gerekliliği bize yol gösterdi. Amacımız sadece bilginizi artırmak değil, hayata, mesleğe karşı bakış açınızı ve hayal gücünüze katkı sağlamak.

Umarım bir faydamız olur.

Sizinde paylaşmak istediğiniz her türlü içeriği yayınlamak amaçlı benimle iletişime geçebilirsiniz. dijitalhemsire@gmail.com taneronay@gmail.com / (Whatsap – 0 541 667 67 91)

Siz bunlarla ilgilenirken ve şiftime devam edeyim.

Öğrenecek çok şey var.

  • Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini atan ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün bu yıl 79. ölüm yıl dönümüydü. Ülkemizin her yerinde anılan atamızın hemşirelik mesleğine ise liderlik özelliklerinin aktarılmasının önemli olduğunun düşünüyorum. Ülkenin zor durumlarında büyük bir umutla mükemmel bir azim örneği gösteren atamızın hayatının hemşirelerimize motivasyon ve vizyon kaynağına olarak yol göstereceğine inanıyorum.
  • Elon Musk. Bu ismi Türkiye ziyareti nedeniyle duymuş olabilirsiniz. Elon Musk; Tesla Motors, SolarCity, PayPalSpaceX, Hyperloop One, OpenAI, Neuralink, The Boring Company, Zip2, X.com şirketlerini kurmuştur. Bu şirketler birer yıkıcı inavasyon örneğidir. Elon Musk’n hayatı ise tükenmişlik yaşayan, işinden memnun olmayan, içinde hep bir şeyler yapma ve üretme hissi olan kişilere yol gösterici olacaktır. Bir de saygı duymamızı sağlayan Atatürk paylaşımları ile ülkemizin sempatisini kazanmıştır.

I placed the flowers

Three broken ribs
A pierced lung
And still he fought
For peace at… https://www.instagram.com/p/BbPzHC2AW34/ 

“If one day, my words are against science, choose science.”
Mustafa Kemal Atatürk

  • Hemşire olmayan birinin hemşirelik üniforması ile Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaklaşık 1 ay boyunca fark edilmeden çalıştığı tespit edildi. Sahte hemşirenin 29 yaşında olduğu ve ifadesinde ise ‘Bir hevesti o yüzden yaptım’ demesi ise işin farklı bir boyutunu ortaya çıkardı.
  • İş arayan bir hemşireye iş görüşmesinden sonra aklaksız bir teklif geldi. Hemşireye cep numarasından ulaşan şahıs; hemşireden 2 gün görüşmek için 2.500 tl vereceğini ifade ettikten sonra hemşire bu durum karşısında şaşkınlığa döndü. Hemşire ise bu durumu sosyal ağlarda paylaştıktan sonra internet haberlerine konu oldu.
  • Bolivya’da bir hemşire morgda bir saat önce ölen bir bayanın cesedi ile sex yaparken yakalandı. Ölen bayanın eşi; eşini son kez görmeye gittiğinde karşılaştığı manzara karşısında şoka girerken, hastane idaresi ve polis ise hemşire hakkında soruşturma başlattı.
  • Florida’da yaşayan ve 31 yaşında olan hemşire Lauren Instagram’da 3.7 milyon takipçisi ile bir fenomen haline geldi. Hastanede çalışan ve aynı zamanda bir fitness koçu olan Lauren fitnes yaparken ki seksi pozlarını paylaşıyor.

    • Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Müdürü ve Hemşirelik bölümü öğretim üyesi olan Prof. Dr. Gülbu Tanrıverdi uzun süredir üzerinde çalıştığı ve hayalini kurduğu Türkiye’de alanında kiilk hemşirelik modelini geliştirdi. Geliştirdiği ‘Kültürel Yeterlilik Model’i ile Uluslararası Kültürlerarası Hemşirelik Kongresi’nde 1.lik ödülüne layık görüldü. Amacı ise modeli ulusal ve uluslararası camiada tanıtımını yaparak kullanımını sağlamak olduğunu belirten Gülbu Tanrıverdi’nin kültür ile ilgili bir çok yayını ve kültürlerarası hemşirelik ile ilgili kitapları mevcuttur.
    • Kan almak hemşireler için bazen kabus olabiliyor. Son zamanlarda teknolojinin gelişmesi ile insandan kan almak için robotlar geliştiriliyor. Öncelikle özellikli gruplarda denenen robotla kan almak işleminin zamanla tüm alanda kullanılması planlanıyor.

  • Annesi hemşire olan Selin Yurtsever ve arkadaşı dünyanın önde gelen bilim etkinliğinde ‘Smart Closet – Akıllı Klozet’ projesi ile derece kazandılar. Hemşire olan annesinden hastalardan idrar analizi konusunda yardım alan Yurtsever; durumu daha önce babasının bir hastalığında yaşadıklarını ve bu sorunu hastalar için daha ucuz bir maliyet ile çözmek istediklerini belirtti.
  • Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü, her yıl tıp bilimine önemli katkıda bulunan bir bilim insanı yahut değerlendirmeye göre bilim insanlarına, Nobel Vakfı tarafından verilen ödüldür. Bu yıl ise Jeffrey C. Hall, michael Rosbash ve Michael W. Young’a verildi. Hall, Rosbash ve Young, örnek organizma olarak meyve sineklerini kullandıkları çalışmalarında günlük biyolojik ritmi kontrol eden genleri buldu.
  • Almanya’da bir hemşire daha önce çalıştığı iki hastanede yaklaşık 100’den fazla hastanın ölümünden sorumlu olduğu gerekçesi ile tutuklandı. Hastalara ölmesi için ilaç verdikten sonra onları geri döndürmek amaçlı müdahale eden hemşirenin tavırlarının dikkat çekmesi üzerine durum fark edildiği iddaa edildi. Şüpheli ölümlerin mezarlarının incelenmesi ile sayının daha fazla artabileceği ve içinde Türkiye’de de defin edilmiş şüpheli kişilerin olduğu belirtildi.
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi idaresi hemşire azlığı ile bazı bölümlerini kapalı tuttuğunu ve istedikleri bakım kalitesine ulaşamadıklarını belirtti. Birçok hemşire İzmir bölgesinde iş ararken veya özel hastanelerde düşük özlük hakları ile çalışırken dünya kalitesinde hizmet verebilecek bir kurumun hemşire azlığı çekmesi nedeniyle bazı bölümlerini kapatarak hizmet verememesi dikkat çekici bir durum olarak tespit edildi. Hemşire istihdamı ile çözülebilecek bir sorunu kadro açma kararını veren kurum ve kuruluşların harekete geçip gerekli kadroyu açması ile kapalı alanlarında açılmasını sağlayarak o bölge halkına hizmet vermelidir.
  • Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği’nin 2. Uluslararası & 10. Ulusal Kongresi, 2 – 5 Kasım 2017 tarihleri arasında Antalya Trendy Lara Oteli ‘nde gerçekleştirildi. Kongrede birbirinden kaliteli 74 poster ve 184 sözel olmak üzere 258 bildiri sunuldu. En azından çalışmaların isimlerini inceleyebilirsiniz.
  • Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) 2017 yılında yayınlamış olduğu ‘Bir Bakışta Sağlık 2017’ raporunda çok ilginç sağlık göstergelerini açıkladı. Siz de raporu inceleyerek sağlığa global bir bakış açısı ile bakabilirsiniz. Ülkemiz açısından kıyasla bir kaç örnek gösterge ise;
    • Milli gelirden sağlığa ayrılan pay OECD genelinde %9 iken, ülkemizde %4.3.
    • Ülkemizde kişi başı yıllık sağlık harcaması 1088 dolar iken OECD ülkelerinde ise 4 bin dolar üzerinde.
    • OECD ülkelerinde doğum anında ortalama yaşam süresi kadınlarda 83.1, erkeklerde 77.9 iken Türkiye’de kadınlarda 80.7, erkeklerde 75.3, Amerika Birleşik Devletleri’nde kadınlarda 81.2, erkeklerde 76.3.
    • OECD üye ülkelerden 20’sinde katarakt gibi ameliyatların yatış olmadan ve Türkiye, Polonya, Macaristan ve Slovakya’da bu ameliyatların %40’ının yatarak yapıldığını belirtti.
    • OECD üye ülkeleri genelinde nüfusa düşen doktor sayısı binde 3.4, hemşire sayısı binde 9, yatak sayısı binde 4.7 iken Türkiye’de ise bin kişiye düşen doktor sayısı 1.8, hemşire sayısı, yatak sayısı ise 2.7 seviyesinde kaldı. Türkiye, kişi başına düşen doktor sayısı bakımından OECD sonuncusu oldu.
  • Bu hafta Bilişim Zirvesi’ne katıldım. Bilişim Zirvesi ile LÖSEV’in kuruluş tarihinin aynı güne denk gelmesi sebebiyle LÖSEV’e destek amaçlı japon kağıt katlama sanatı olan origami ile turna kuşu katlama etkinliği gerçekleştirildi. Neden turna kuşunun katlandığını düşünmüş olabilirsiniz. Bunun japon tarihinde çok önemli bir yeri mevcutmuş. Hikaye ise şöyle;Japonya’ya atom bombası atıldığında 2 yaşında olan bir kız, 12 yaşına geldiğinde maruz kaldığı radyasyon nedeniyle kansere yakalanmış ve hastaneye yatırılmış.Ama durumu ümitsizmiş. Hastanedeki tüm doktorlar, küçük kızın ölümü için gün sayarken, küçük Japon kızı hayat doluymuş. Koridorlarda koşuyor, oynuyor ve diğer hastalara yardım ediyormuş. Hastaların arasında en sevdiği kişi ise 80 yaşlarında, kendisi gibi kanser olan yaşlı bir kadınmış. Küçük Japon kızı, ölüm döşeğindeki bu yaşlı kadını hiç yalnız bırakmamış. Kadın ölmeden hemen önce “Benim için çok geç ama, bizim inanışımıza göre; eğer bir kişi kağıttan 1000 tane turna kuşu yaparsa, her istediği kabul oluyor. Ben yapamadım, sen yap ve kurtul”demiş ve son nefesini vermiş. Küçük Japon kızı çok üzülmüş ama hayatta kalma arzusuyla geleneksel Japon sanatı olan origamiyle kağıtan turna kuşları yapmaya başlamış. Neşe içinde çalıştığından ilk başlarda çok hızlı yapıyormuş. 1000 tane turna kuşu yapması işten bile değilmiş. Ama sağlığı da hızla bozuluyormuş. Bu hazin öykü önce yerel, sonra da uluslararası basında yer almış. Dünyanın dört bir yanından insanlar kıza, binlerce turna kuşu göndermeye başlamış. Ama küçük Japon kızı, haberler basında çıktığında elini kıpırdatamaz hale gelmiş. Hayattaki son saatlerini 644. kuşu yaparak geçirmiş. Kuşu bitirmiş, gözleri kapanırken hemşireler ve hastabakıcılar, postadan çıkan yüzlerce origami kuşuyla odasına girmişler. Ama küçük Japon kızı yüzünde bir tebessüm yatağında cansız yatıyormuş. Postacılar aylarca kağıttan turna kuşu taşımışlar hastaneye. Sayısı milyonlara ulaşan turna kuşları Japonya’da bir müzede sergileniyor. Bu hikaye Japonya’da 1943-1955 yılları arasında yaşayan Sadako Sasaki’nin hikayesidir. Arkadaşları, eksik kalan 356 turnayı katlayıp onunla birlikte gömerler. Turna kuşu, o zamandan beri barışın ve nükleer silahsızlanmanın simgesidir. Küçük kızın hayatı “Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu” adıyla 1977 yılında Eleanor Coerr tarafından kaleme alınmıştır. Ayrıca Hiroşima ve ABD’de anısına heykel ve anıt bulunmaktadır.
  • Sizi bir TEDx konuşması ile baş başa bırakıyoruz. Carolyn Jones, beş yıl boyunca, Amerika’daki hemşirelerle görüşmeler yapmak, film ve fotoğraflar çekmek için ülkenin en ciddi sağlık sorunları yaşayan bölgelerine seyahatler yaptı. Carolyn kişisel öykülerini ve sağlık hizmetlerinin ön safında her gün kahramanca çalışan hemşirelere olan sarsılmaz saygısını ve takdirlerini paylaşıyor.

Bu haftalık bu kadar.

Gelecek hafta daha kapsamlı bir rapor ile sizlerle olacağız.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.