ÖZET

Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetlerinde acil tıbbi müdahale yetkisi olan ve bu yetkiyi hastaneye ulaşıncaya kadar devam ettiren meslek mensupları “Paramedik” olarak tanımlanmaktadır. Paramediklerin, tıbbi yetki ve sorumluluklarının sınırlı oluşu, acil müdahale sırasında ihtiyaç duyulan ilaçları uygulama şemalarındaki bürokratik engel ve taşıdıkları adli ve cezai sorumluluklar hastalara yerinde ve zamanında müdahale edilmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinin doğrudan insan sağlığı ile ilişkili oluşu ve bu hizmeti sunan kişilerin her hangi bir kusurlu davranışı neticesinde isnat edecek zararın ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi gereğince muhatabı durumunda kalacakları ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Acil sağlık hizmetlerinin statik değil dinamik sürçlerden oluşması önceden planlanamaması gerçeğini ortaya koymaktadır. Hızlı ve doğru tedaviyi uygulayabilmenin insan sağlığı ve yaşamı gibi kutsal bir değerin korunması ve sürdürülmesi açısından önemi yadsınamayacak kadar büyüktür. Acil tıbbi girişim gerektiren durumlarda hastaların yaşama hakkı ve vücut bütünlüğü üzerinde tasarrufta bulunan paramediklerin cezai ve hukuki sorumlulukları irdelenmeli, eksik ve aksak kalan yönleri tartışılarak çözüm önerileri sunulmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Hastane Öncesi Sağlık Hizmetleri, Ceza ve Hukuk Sorumluluğu, Paramedik.

GİRİŞ

Paramediklerin, mesleklerini icra ettikleri esnada ortaya çıkabilecek sorunlardan dolayı hukuki anlamda olduğu gibi cezai anlamda da sorumlulukları vardır. Paramediklerin, mesleki anlamdaki kusurlu ya da ihmalkar davranışlarına karşı idari ve adli yargı yolu açıktır. Paramediklerin mesleki olarak kusurlu ya da ihmalkar davranışlarını değerlendiren bilir kişilik makamı ise Yüksek Sağlık Şurasıdır. Yüksek Sağlık Şurası sadece adli nitelik taşıyan konularda bilirkişilik yapar ve adli makamlara rapor sunar. Ceza Muhakemelerini konu almayan diğer adli olay ve olgularda görevli adli makamların Yüksek Askeri Şuradan görüş talep etme zorunluluğu yoktur

Acil hastaların tanı ve tedavisi hızlı ve doğru düşünmeyi gerektirdiği için poliklinik hastalarına kıyasla uygulama esnasında mesleki kusur oluşma ihtimali daha yüksektir. Tanı aşamasında mesleki kusuru en aza indirebilmek veya ortadan kaldırmak için gerekli tetkiklerin en kısa süre içerisinde yapılarak uygun tedavinin planlanması şarttır. Örnek olarak, hipoglisemi komasına girmiş hastanın kan şekerine bakılmadan eksik tetkik yaparak hipotansiyon teşhisinin konulması ve yanlış tedavi uygulanması sonucu hastanın zarara uğraması olayı verilebilir.

Paramedik, acil hastaya doğru teşhis koyduktan sonra tedaviyi planlayıp uygulamaya başladığı esnasında kullanacağı tıbbi araç- gereç ve yöntem seçiminde riski minimize etmelidir. Riskli yöntemler ancak ölüm veya daha ağır zararın ortaya çıkacağı durumlarda tercih edilmelidir. Paramediklerin mevzuatta kendilerine verilen yetki kurallarına uygun şekilde bir acil tıbbi müdahale yapmaları halinde kusur sorumlulukları da o derece azalacaktır.

Paramedikler, hastalara yapacakları acil tıbbi girişim öncesinde hızlı ve doğru teşhisi koyduktan sonra vakit kaybetmeksizin tıbbi müdahaleye başlamalı ve acil tıbbi müdahaleyi uygularken hastaların zarar görmelerini önlemek veya en az zarar ile uygulamayı gerçekleştirmek için gerekli dikkat ve özeni göstermekle mükelleftirler. İstenilen çıktıya ulaşılması ise iyi bir teori bilgisini, fikri ve bedeni yeteneklerini gerektiği şekilde kullanmayı ve uygulama becerisini gerektirmektedir. Beceri kusuru ise objektif açıdan yaklaşılarak somut olay açısından değerlendirilecektir. Paramediğin kusurlu davranışı neticesinde zarar gördüğünü belgeleyen hasta söz konusu kusurlu davranış sonucunda uğradığı maddi ve manevi kayıpların telafi edilmesi için tazminat davası açabilir. Kusurdan söz edebilmek için bir zararın mevcut olması, zararın acil tıbbi girişim neticesinde ortaya çıkması ve zararın mücbir sebeplerden doğmaması gerekmektedir. Hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde, sağlık hizmetini ifa etmekle görevli paramedikleri diğer sağlık çalışanlarına kıyasla meslek riskleri ve tıbbi yetki ve sorumlulukları oldukça farklıdır. Diğer yardımcı sağlık personelleri genel olarak gelişebilecek zararlardan doğrudan sorumlu tutulmazken Paramediklerin mevzuat gereği hastalara doğrudan acil tıbbi müdahalede bulunabiliyor olmaları gelişebilecek zararlardan dolayı kendilerini birinci dereceden sorumlu tutmaktadır. Bu açıdan Paramediklerin gerek hizmet kusuru gerekse kişisel kusur sonucu gelişebilecek zararlar karşısında kendilerini güvence altına alabilmeleri için zorunlu mesleki mali sorumluluk sigortası altına alınmaları gerekmektedir.

I. PARAMEDİKLERİN TIBBİ YETKİ ve SORUMLULUKLARI

Paramediklerin görev, yetki ve sorumlulukları Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nin 28’nci maddesi ile Ambulans ve Acil Bakım Teknikerleri İle Acil Tıp Teknisyenlerinin Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Tebliğ’de açıklanmıştır.

Yönetmelik’in 28inci maddesi incelendiğinde paramediklerin, acil sağlık hizmetlerinde acil tıbbi yardım ve bakım ile sınırlı kalmak kaydıyla, Bakanlıkça belirlenen sertifikalı eğitim programlarını tamamlamak suretiyle hastaya müdahale ve bu hususta lazım gelen iş ve eylemleri yapabilecekleri belirtilmiştir. Yönetmelikte belirtilen paramediklerin görev, yetki ve sorumlulukları şu şekilde belirtilmiştir: Ambulans ve acil bakım teknikerleri, Bakanlıkça yapılacak düzenlemelere uygun olarak; İntravenöz girişim yapmak. Hastaneye ulaşıncaya kadar, kabul edilen acil ilaçları ve sıvıları kullanmak, oksijen uygulaması yapmak, endotrakeal entübasyon uygulaması yapmak, kardiyo-pulmoner resüsitasyon ve defibrilasyon yapmak, travma stabilizasyonu yaparak hastanın nakle hazır hale gelmesini sağlamak, uygun taşıma tekniklerini bilmek ve uygulamak, monitörizasyon ve defibrilasyon uygulamak,kırık, çıkık ve burkulmalarda stabilizasyonu sağlamak, yara kapatma ve basit kanama kontrolü yapmak, acil doğum durumunda doğum eylemine yardımcı olmak.

Tebliğ’in 4üncü maddesinin 1inci fıkrasının a bendinde de ambulans ve acil bakım teknikerleri (AABT)’nin acil tıbbi yardım ve bakım ile sınırlı olmak kaydıyla tıbbi görev, yetki ve sorumlukları belirtilmiştir. Tebliğde belirtilen hususlar, Yönetmelikteki düzenleme ile aynıdır. Yalnızca Yönetmelikte söz konusu görev, yetki ve sorumlulukların Tebliğ’in 1 numaralı ekinde yer alan temel eğitim programı , 2 numaralı ekinde yer alan akış şemaları ve diğer zorunlu eğitim programlarına uygun olarak kullanılması gerektiği belirtilmiştir.

Fıkranın 2’nci bendinde ise AABT’lerin bu sayılan yetkileri sadece hastane öncesi alanda görev yapan hekimsiz ambulanslar veya acil sağlık araçları ile görev yaparken Ek-1’deki temel eğitim programını tamamladıktan sonra Ek-2’de sunulan akış şemalarına göre uygulayabileceği, bu yetkilerini, ambulans ve acil sağlık araçları dışında, hekimin yazılı veya sözlü talimatı ve onayı olmadan kullanamayacakları belirtilmiştir.

Tebliğ’in tıbbi danışma kuralları ve sorumluluklar başlıklı 5inci maddesi incelendiğinde Paramediklerin tebliğin 2 numaralı ekinde belirtilen akış şemalarında (KKM) işareti ile gösterilen işlem basamakları için komuta kontrol merkezine danışmak ve tıbbi danışman olarak görevli hekim veya merkez tarafından yönlendirilen uzman hekimin onayını almak zorunda oldukları belirtilmiştir. Merkezde görevlendirilen tıbbi danışmanın, telefon veya telsiz ile kendisine ulaşan AABT ve ATT’ nin verdiği bilgilere göre tıbbi müdahale onayını bizzat vereceği veya ilgili uzman hekime yönlendireceği veya işleme onay vermeyip Paramediğin yapması gereken işlemi bildireceği belirtilmiştir.

Tıbbi danışman, hasta veya yaralı hakkında kendisine verilen bilgiler, akış şemaları ve ambulansın sağlık kuruluşuna uzaklığı gibi somut bilgi ve belgelere göre bu kararı verir. Bu görüşmelerin ses kayıtlarının merkez tarafından kaydedilmesi veya çalıştığı kurumda görevli personel ile birlikte yazılı olarak kayıt altına alınması zorunludur. Tereddüde düşülmesi durumunda tıbbi danışman tarafından hasta veya yaralının vital bulguları ve değerlendirme bulgularının teknik imkanlar dahilinde iletişim cihazları aracılığıyla merkeze veya uzman hekime gönderilmesi talep edilecektir.

Maddenin 2nci fıkrasında Paramediğin danışman hekime ulaşamaması veya ulaşıp onay alamaması durumunda somut olay kapsamında Paramediğin yapması gerekli hususlar aktarılmıştır. Bu durumların yaşanması halinde, Paramediğin akış şemalarındaki tıbbi danışman onayı istenmesi gereken işlemlerin yapılamayacağı, bu durumda hastanın temel ve ileri yaşam desteği uygulamaları ile stabilizasyonu sağlanıp gecikmeksizin uygun en yakın sağlık kuruluşuna naklinin sağlanacağı, eğer gerekiyorsa oksijen ve sıvı uygulamasına başlanacağı, kardiyo pulmoner resusitasyon ve defibrilasyon uygulamaları dışında akış şemalarındaki tıbbi danışman onayı istenen ilaçlar kullanılamayacağı belirtilmiştir.

Paramediklerin onaysız olarak kullanabildikleri ilaçlar şunlardır: Adrenalin, Atropin, Elit klorid sprey,%0.9 NaCI çözeltisi, Asatil salisilik asit, İsordil 5 mg dil altı, Ringer Laktad, Parasetamol tablet, Dextroz %5-10-20

Paramediklerin Onay İsteyerek Kullanacağı İlaçlar ise şu şekilde belirtilmiştir: %2’lik lidokain, Antihistaminik, Beta blokör, Diazepam, Diltiazem, Dopamin, Dobutamin, Midazolam, Verapamil, Amiadoron, Analjezik, Nalokson, Jetokain, Aktif kömür, İsordil 5mg SL, Kaptoril 25mg, tüm sıvılar, Magnezyum Sülfat,flumazenil, morfin, NaHCO3 amp, Kortikkosteroid, Epanutin amp, Pentothal 1gr amp, Midazolam (Dormicum) 5 mg amp, Antiemetik, Salbutamol inhaler, Furosemid

II. PARAMEDİKLERİN HUKUKİ ve CEZAİ SORUMLULUĞU

A. Paramediklerin Hukuki Sorumluluğu

Paramedikler Tebliğ’in 2 sayılı Ekinde de belirtildiği üzere, tıbbi danışman ile birlikte hareket ederek ilgili sağlık hastaneye ulaştırıncaya kadar hastaya sağlık hizmeti sunmaktadırlar. Paramedik, tıbbi danışmana vakayı aktarmakta ve kendisinden gelen bildirimler sonucunda hareket etmekte, eğer tıbbi danışmandan bildirim alamazsa, kendiliğinden olaya müdahale etmemektedir. Bu bağlamda iki sağlık görevlisinin de birlikte sorumluluğu söz konusu olduğu için açılacak davalarda da her iki sağlık görevlisi de kusurları oranında sorumlu olacaklardır.

Kamuda çalışan sağlık görevlilerinin hukuki sorumluluğuna gidilmesi ancak idare hukukundaki tam yargı davaları yolu ile mümkün olacaktır. Bu durumda, kamu görevlisi olan Paramediğin kusurunun hizmet kusuru olup olmadığı yani hizmet kusuru mu yoksa kişisel kusur mu olduğuna bakılır, eğer hizmet kusuru değilse bu durum kusurlu sorumluluk olarak adlandırılan kişisel kusur olduğuna karar verilir. Paramedik, kişisel kusuru ile hastaya zarar vermiş ise bu durumda Türk Borçlar Hukuku’ndaki haksız fiil hükümleri dikkate alınarak uygulanacaktır. Paramedik, kişisel kusur ile sebebiyet verdiği zararları tazmin etmektedir. Fakat Paramediğin tazmin mükellefiyetinin ortaya çıkması için zararın var olması, söz konusu zararın doğrudan doğruya Paramediğin fiilinden doğması ve zararın mücbir bir sebepten dolayı oluşmamış olması gerekmektedir.

Hastanın özel bir ambulans talep etmesi halinde ise, hasta ya adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu ilkesi uyarınca şirkete karşı haksız fiil hükümlerine göre dava açabilecek ya da şirket ile aralarındaki tedavi hizmet sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmesel sorumluluğa dayanarak dava açabilecektir. (atıf verilecek boşluklar doldurulacak)

Paramediklerin Ceza Sorumluluğu

Sağlık hizmeti sunan görevlilerin kusurlu tıbbi girişimlerinden dolayı taksirli ya da kasten adam yaralama ve ya öldürme gibi suçlardan dolayı yargılanabilecekleri başta Türk Ceza Kanununda olmak üzere kişilerin görevi ile ilgili diğer mevzuatlarda da zikredilmektedir. Paramediklere karşı davalar genellikle taksirli suçlardan dolayı açılmaktadır. Taksir Türk Ceza Kanununun 22. Maddesinde şöyle zikredilmektedir: “Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanunî tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir”. Taksir suçunun işlenmesine karşı verilecek ceza Paramediğin kişisel kusuruna göre değişiklik gösterir. Eğer taksir suçunun işlenmesinde birden fazla kişi bulunuyorsa herkes kendi kusuru derecesinde sorumlu tutulur. Türk Ceza Kanununun 21. Maddesinde ise kast suçu şöyle tanımlanmaktadır: “Suçun kanunî tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.” Acil tıbbi girişim esnasında kasten uygulanan davranıştan söz etmek çokta mümkün değildir.

Paramedikler için Mesleki Sorumluluk Sigortasının Tartışılması

Mesleki sorumluluk sigortasının tanımı;

Meslek mensuplarının mesleki uygulamaları esnasında oluşacak hatalar nedeniyle, tazminat ödemeleri gerektiğinde kullanılmak üzere sigorta şirketleri tarafından sigortalanmasıdır.

Sağlık Bakanlığı tarafından kanun tasarısında ise “sorumluluk” kısmı Madde 1’de şöyle tanımlanmaktadır. Sağlık personelinin koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici standart tıbbi uygulamayı yapmaması, mesleki bilgi ve beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan zararlar ile ilgili sorumluluğa ilişkin usul ve esaslar ile bu zararları önleyici ve sağlık hizmetlerini geliştirici mekanizmaları düzenlemektir.

Türkiye’de Hekimler için Mesleki Sorumluluk Sigortası uygulaması geçerli iken diğer sağlık personelleri açısından böyle bir uygulama yoktur.Hastane acillerine veya polikliniklerine başvuran hastalara karşı tıbbi açıdan birinci dereceden sorumlu olan meslek gurubu hekimler olduğu için oluşan zararlardan da birinci dereceden sorumlu Hekimler tutulmaktadır. Oluşan zararlarda diğer yardımcı sağlık personeller ise yardımcı sıfatıyla ikinci dereceden sorumlu tutulacaklardır. Oysa hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde Param ediklerin durumu diğer yardımcı sağlık personellerinin durumu gibi değildir. Hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde tıbbi yetki ve sorumluluk sahibi olan Paramedikler bu yetkilerini doğrudan birinci elden hasta ve yaralılara uygulamakta olup, en az hekimler kadar risk üstlenmekte ve oluşacak zararlardan dolayı birinci dereceden muhatap konumda bulunmaktadırlar.

Paramedikler için Mesleki Sorumluluk Sigortasının Uygulama Gerekliliği

Hastanın Paramedik ile tıbbi danışman aleyhine dava açması halinde tıbbi danışman olan doktorun mesleki sorumluluk sigortası, bu durumda devreye girecek ve hekim yargılama masrafları (avukat, mahkeme masrafları vb.), mahkum edileceği tazminatı sigortası kapsamında ödenecektir. Ancak Paramedikler bu sigortadan yararlanamadıkları için tüm bu masrafları ceplerinden karşılamak durumunda kalacaklar ve maddi açıdan büyük bir sıkıntı yaşayacaklardır. Bu nedenle yaptıkları işin niteliği de göz önüne alındığında, Paramediklerin de mesleki sorumluluk sigortası yaptırabilmesinin önü açılmalıdır.

SONUÇ

Ülkemizde hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinin hızla gelişimi ve hizmetten faydalanan acil hastaların tıbbi uygulama hataları iddialarında bulunmaları son yıllarda artış göstermekte olup, ilerleyen yıllarda da artarak devam edeceği gerçeği açıktır. Dünya örneklerine bakıldığında son yıllarda ABD’de hastanelere ve sağlık mensuplarına karşı açılan dava sayısında önemli ölçüde bir artış görülmüştür. Ülkemizde idari ve adli şikayetlere baktığımızda her 30 Paramedikten birinin şikayete uğradığı görülmektedir. Tıbbi uygulama hataları gerekçe gösterilerek açılan davalarda ki artış, yeni Türk Ceza Kanunu’nda ki ceza oranlarının yükselmesi, isnat eden cezaların paraya çevrilmeyişi ve ertelenmemesi Paramedik mesleğini icra eden kişileri bekleyen en çarpıcı gerçeklerdir. Paramedikler acil tıbbi müdahale yaparak hastaların hayatını kurtarmak için büyük bir gayret ile çalışırken tıbbi girişim sonucu oluştuğu gerekçesi ile ileri sürülen uygulama hatalarından dolayı bir takım idari ve adli şikayetlere konu olabilmektedirler. Tıbbi yetki ve sorumluluklarının sınırlı oluşu ise idari ve adli soruşturmalarda Paramediklerin aleyhine sonuçlar doğurabilmektedir. Paramediklerin mesleklerini icra ederken hastalarda oluşan zararlardan dolayı aleyhlerine açılacak tazminat davalarında kendilerini güvence altına almaları için mesleki sorumluluk sigortası kapsamına alınmaları gerekliliği oldukça önemlidir. Bu şekilde Paramedikler, malpraktis davalarında kendilerini daha iyi koşullarda savunabilecekler ve eğer tazminat ödemeye mahkum edilirler ise bu meblağ sigortalarından karşılanabilecek ve böylece tıbbi uygulama esnasında korku ile hareket etmeyeceklerdir. Acil sağlık hizmetleri gibi riskli bir alanda görev yapan Paramediklerin Mesleki Sorumluluk Sigortası ile güvence altına alınmaları hususunda gerekli çalışmaların ivedilikle yürütülmesi beklenen bir durumdur.

Kaynaklar
  • Resmi Gazete, Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği, 11 Mayıs 2000, Sayısı: 24046 http://www.resmi-gazete.org, Erişim Tarihi: 02.08.2014.
  • Resmi Gazete, Türk Ceza Kanunu, 12.10.2004, Sayısı: 25611 http://www.resmi-gazete.org, Erişim Tarihi: 08.08.1014.
  • Resmi Gazete, Türk Medeni Kanunu, 22.11.2001, Sayısı: 24607 http://www.resmi-gazete.org, Erişim Tarihi: 08.08.1014.
  • Resmi Gazete, Acil Bakım Teknikerleri İle Acil Tıp Teknisyenlerinin Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Tebliği, 26 Mart 2009, Sayı: 27181, htt://www.resmi-gazete.org, Erişim Tarihi: 02.08.2014.
  • Resmi Gazete, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 23 Temmuz 1965, Sayısı: 12056, htt/www.resmi-gazete.org, Erişim Tarihi: 05.08.2014.
  • T.C Anayasası, 2010 Yılı Değişikliği, T.C Anayasası El Kitabı, 2010.
  • Resmi Gazete, Hasta Hakları Yönetmeliği, 01 Ağustos 1998, Sayısı: 23420, htt/www.resmi-gazete.org, Erişim Tarihi: 04.008.2014.
  • İYUK.28. İdari Yargılama Usul Kanunu Madde 28, www.mevzuat.basbakanlik.gov.tr; Erişim Tarihi: 05.08.2014.
  • Günday, M. Kamu Görevlileri, Ed. Yıldırım T. 219, Anadolu Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Eskişekir, 2008.
  • Kılınçlı, T.: Acil Sağlık Hizmetlerinde Param ediklerin Rolü ve Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetlerinin Yönetimi, Ulusal Sağlık Yönetim Kongresi Dergisi, Sayı: 4-7, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 2011.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.