Pfizer’in desteğiyle hazırlanmış ve 10 Avrupa ülkesini (Belçika, Danimarka, İngiltere, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya ve Hollanda) kapsayan bu raporda, her ne kadar meme kanserini yenenlerin oranı artmış olsa da, işe dönüş oranlarının ülkeler arasında ciddi farklılıklar sergilediği belirlendi.

Doktorlar, işveren ve hükümetlerden daha fazla destek alınması, bu kadınların işe dönüş süreçlerini kolaylaştırabilir.

Hızla Daha Normal Bir Hayata: Meme Kanseri Hastaları ve Hastalığı Yenenler İle İlgili AB İşgücü Raporu (The Road to a Better Normal: Breast Cancer Patients and Survivors in the EU Workforce Report), Avrupa’da çalışma yaşında olup sayıları giderek artan meme kanserli kadın hastaların ve bu hastalığı yenen kadınların işe dönerken karşılaştıkları zorlukları inceleyen Pfizer destekli rapor, The Economist dergisi Haber Alma Birimi (The Economist Intelligence Unit) tarafından bugün yayımlandı. Söz konusu rapor, sağlık mesleği mensupları, işverenler ve hükümetlerin, meme kanserli kadın hastaların ve bu hastalığı yenen pusulabet kadınların iş hayatına geri dönmek için ihtiyaç duydukları desteği almalarını sağlamak için ele almaları gereken temel sorunları ana hatlarıyla ortaya koyuyor.

Yeni tedavi seçeneklerinin geliştirilmesinde kaydedilen ilerleme sayesinde, erken evre meme kanserli daha fazla sayıda kadın tedavi edilirken, metastatik meme kanserli olanlar, yani hastalığın en ileri evresindeki kadınlar da daha uzun yaşıyor. Bu kadınların çoğu çalışabilir yaşlarda ve tedavi sonrasında işgücüne katılmak istiyor.

Ancak, The Economist dergisi Haber Alma Birimi raporunda, birçok meme  kanserli kadın hasta ve bu hastalığı yenen kadının her ne kadar kendileri istiyor olsalar da işe sağlıklı bir şekilde geri dönemedikleri tespit edildi. İşe geri dönmeme nedenleri farklılık göstermekle birlikte bunlar genelde kanser tedavisinin fiziksel sonuçlarıyla baş etme zorunluluğu ve işveren veya çalışma arkadaşlarının yeterince destek vermemesi gibi medikal olmayan durumları kapsıyor.

  • Dünya genelinde en yüksek  kaba meme kanseri insidansına sahip 10 ülkeden dokuzunun Avrupa Birliği ülkeleri olduğu görülmektedir.
  • Türkiye’de cinsiyete göre yaşa standardize edilmiş meme kanseri hızı, erkeklerde 100 bin kişide 0,8, kadınlarda 100 bin kişide 43’dür.
  • Ülkemizde, meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türü olup her 4 kadın kanserinden biridir. Bir yıl içinde toplam 16.646 kadına meme kanseri teşhisi konmuştur.
  • Meme kanserinin sadece %11,1’u uzak ileri evre kanser vakalarından oluşmaktadır.

Pfizer Onkoloji İş Birimi Medikal Lideri Egemen Özbilgili “Avrupa genelinde giderek daha fazla sayıda kadın meme kanserini yenerken, bu kadınların çoğu, onlar için normal hayata dönüşü temsil ettiği için işe geri dönmek istiyor,” dedi ve şunları ekledi: “Bu kadınlar işleri sayesinde büyük bir özgüven ve kimlik duygusu elde ettikleri için bunu yapamamaları yalıtılmışlık duygusuna neden olabiliyor.”

Rapor, sağlık mesleği mensupları, işverenler ve hükümetlerin meme kanserli kadın hastalar ve bu hastalığı yenen kadınlara yardımcı olmak üzere gerçekleştirebilecekleri çeşitli iyileştirmeler öneriyor. Sağlık mesleği mensupları, mümkünse tedavinin sonucunun bir parçası olarak, hastalarıyla işe alımı konuşmaya başlamalı. Eylemleri ve tutumları, işe sağlıklı bir şekilde dönüş sürecinde çok önemli bir rol oynayan işverenler, hastalanan veya izinli olarak işe gelmedikten sonra geri dönen bir çalışana proaktif bir şekilde yanıt verebilmek için uygun politika ve programlara sahip olmalı. Hükümetler “kanser ve istihdam”la ilgili politikalar oluşturarak, çalışan ve işverenlerin uygun kişiye özel işe dönüş stratejileri geliştirmelerine yardımcı olmalı.

Bu paydaşlar meme kanseri hastaları ve bu hastalığı yenenlere işyerinde yardımcı olmak üzere daha fazlasını yapabilecek olsa da, raporda bazı ülkelerin şimdiden ilerleme kaydetmeye başladığı belirtiliyor. Örneğin, ulusal politika cephesinde, Finlandiya, Danimarka, Almanya ve Hollanda, kapsamlı rehabilitasyon ve işe dönüş sistemleriyle en fazla desteği sunan ülkeler.

Pfizer Onkoloji İş Birimi Medikal Lideri Egemen Özbilgili, “Her yıl dünya genelinde yaklaşık 1,7 milyon kadına meme kanseri tanısı konuyor. Bu raporun gösterdiği gibi, çalışabilmek bu kadınların çoğunun hayatının merkezinde yer alıyor,” açıklamasında bulunarak şunları ekledi: “Pfizer, meme kanseri alanında yalnızca bilimsel araştırmanın ön cephesinde yer almaktan dolayı gurur duymakla kalmıyor, aynı zamanda işgücüne yeniden katılırken kadınları desteklemek için birçok paydaşın nasıl bir araya gelebileceğini araştıran bu çabayı da destekliyor.”

Normalleşmeye Doğru: AB’de İşgücündeki Meme Kanseri Hastaları ve Bu Hastalığı Yenenler Raporu Hakkında

Bu özet metnin bulguları kapsamlı bir masa başı araştırmaya ve bir dizi sağlık mesleği mensubuyla gerçekleştirilen görüşmelere dayanıyor. Araştırmanın bir parçası olarak, EIU Healthcare – The Economist Dergisi Haber Alma Birimi ilgili konuya odaklı ve sistematik incelemeler yürüttü. Rapor, bu alandaki uzmanlardan oluşan uluslararası bir danışma kurulunun rehberliğinden de yararlandı. Çalışma yaşında olup işlerine geri dönmek isteyen, giderek artan sayıdaki meme kanserli kadınlar ve bu hastalığı yenen kadınların önündeki engeller ve temel paydaşların onlara nasıl yardımcı olabileceği incelendi. Rapora dahil olan 10 ülke: Belçika, Danimarka, İngiltere, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya ve Hollanda.

Ülkelerarası Örnek Karşılaştırmalar

  • Belçika
    • Dünya genelinde en yüksek ham meme kanseri insidans hızı Belçika’dadır (100 binde 188). Bu oran, dünyanın en yüksek bölgesel ortalaması olan Batı Avrupa’daki oranın (100 binde 161,3) bile epey üstündedir.
  • Danimarka
    • Dünyada ve Avrupa Birliği’nde ikinci en yüksek meme kanseri ham insidans hızı (100 binde 185,4) ve beş yıllık prevalansı (100 binde 887,4) Danimarka’dadır.
  • İngiltere
    • Avrupa’da ve dünyada beşinci en yüksek ham meme kanseri insidans hızı (100 binde 164,5) İngiltere’dedir. Bunun sonucunda, İngiltere nüfusunda meme kanseri hastalarının ve hastalığı atlatanların beş yıllık prevalansı önemli düzeydedir (755.1/100,000) ve 200,000 kadının biraz üstündedir.
  • Finlandiya
    • Finlandiya meme kanserinde Avrupa’da ve dünyada yedinci en yüksek ham insidans hızına sahiptir (100 binde 162,9). Danimarka’nın hastalık yükünden az olsa da bu oran (100 binde 185,4), diğer İskandinav komşularınınkinden çok fazladır: Kuzey Avrupa’nın bir bütün olarak ortalaması 100 binde 153,6’dır.
  • Fransa
    • Fransa’da 100 binde 149,8 olan ham insidans oranı Belçika, Almanya ve İtalya’dan düşük olmakla beraber, yine de dünyada sekizinci sıradadır.
  • Almanya
    • Almanya’nın altta yatan meme kanseri düzeyi (91,6) yakın komşularınınkiyle (91,1) hemen hemen aynıdır ve zaten oldukça yüksektir. Ancak Almanya’nın yükü, Avrupa’daki en yüksek medyan yaşa sahip olmasına yol açan ülkedeki demografik yaşlanma nedeniyle daha fazladır.
  • Yunanistan
    • Meme kanseri insidans hızı (100 binde 85,6) Avrupa Birliği’ndeki 28 ülke arasında en düşük hız olmasına rağmen, Yunanistan’ın ham meme kanseri mortalitesi (100 binde 37.1) en yüksek onuncu mortalite oranıdır.  Bu da Yunanistan’ın AB’nin en kötü mortalite insidans hızınasahip olması anlamına gelmektedir.
  • İrlanda
    • Yaşa göre standardize edilmiş meme kanseri oranı, farklı yaş yapıları olan ülkelerle daha iyi karşılaştırma yapılabilmesi için uyarlanmıştır ve 100 binde 92,3’dür. Bu hız AB’de beşinci yüksek hızdır ve bir bütün olarak yüksek olan Batı Avrupa ortalamasının (100 binde 91,1) bile üstündedir.
  • İtalya
    • İtalya’nın meme kanseri ham insidans hızı (100 binde 162,9) Avrupa’da altıncı yüksek orandır ve 2012’den önceki beş yılda 209,000 kadın bu hastalıktan etkilenmiştir.
  • Hollanda
    • Hollanda dünyada ve Avrupa Birliği’nde dördüncü yüksek ham insidans oranıyla (100 binde 165,2) önemli bir meme kanseri yüküyle karşı karşıyadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.