Görsel URL: https://oejk4q.corednacdn.com/web_images/blogs/214/2416/3%20common%20career%20progression%20questions_940x485.jpg

 

Bu ayki yazıma eğitim yaşantım ve kariyer yolculuğumla başlamak istiyorum. İlköğretime oturduğumuz ilçenin en güzel ilkokullarından birinde başladım. İlkokul üçüncü sınıfta aile yaşantımızdaki büyük bir değişiklik yepyeni çevre, okul ve arkadaşlıkların da başlangıcı oldu. Daha küçük bir ilçede eğitimime devam etmeye başladım ve ardından kız meslek ortaokuluna gittim. Ortaokulda en sevdiğim ders çocuk gelişimiydi. Sanırım o günlerde meslek tercihimin ve kariyerimin bir bileşenini oluşturmuştum. “Çocuk”. Hangi iş olursa olsun çocuklarla ilgili olacaktı. Ortaokuldan sonra lise eğitimi tamamlandı derken üniversite tercihleri yapıldı ve hemşirelik yüksek okuluna girişle birlikte hemşirelik mesleğine adım atıldı. Hemşirelik yüksek okulunun birincilikle tamamlanmasından sonra beyin cerrahisi yoğun bakım ünitesinde çok kıymetli deneyimlerle geçen yaklaşık üç yıllık süre.

Bu sürede hem hemşirelik yapıp hem de yüksek lisansa kabul çalışmalarına başlamıştım. Ardından hemşirelik fakültesinde başlayan ve hala devam eden öğretim elemanlığı görevim. Bir çırpıda yazıverdiğim bu süreç sadece bir eğitim ve kariyer yolculuğundan çok daha fazlası aslında. Hala devam eden öğrenme ve tecrübelenme sürecim. Bu süreçte sadece bir meslek ve kariyer yolculuğu değil aynı zamanda hayatla ilgili bir çok öğrenme ve yolculuk da var.

Geçenlerde mezun olacak bir öğrencimle –ki bu ay bu yazının yazılma sebebidir- yaptığımız danışmanlık görüşmesinde öğrencim “İş hayatında çok çalışırım, yeni bilgiler öğrenebilirim bunlar sorun değil ama çok kaygılıyım çünkü gerçek hayata başlıyoruz” dedi. Gerçek hayatın kaygı yaratıyor olması beni de düşündürdü aslında. “Gerçek hayat” neydi? “Gerçek hayat” kaygılandırmakta haklı mıydı bizi? Peki ben “gerçek hayata” başlarken neler düşünüyordum? Bu soruyu bana 21 yaşında üniversiteden yeni mezun olmuş, kariyerine ilişkin bir sürü planı ve hayalleri olan, her şeyden önce öğrenmeye, okumaya meraklı ve hevesli olan, heyecanlı, umutlu Handan sorsaydı ona ne söylerdim acaba?

Düşündüm…

Yazdım…

Cevaplar aşağıda;

  • Öncelikle ne olursa olsun öğrenmeye, okumaya olan merakını, hevesini ve heyecanını hiç kaybetme. Hayal kurmaya ve onların gerçekleşmesi için çalışmaya devam et. Onlar seni sen yapıyorlar.
  • İşi birlikte yaptığın kişilerin özelliklerinin ve onlarla olan ilişkilerinin işine verdiğin anlamı değiştirmesine izin verme. Birlikte çalıştığın kişilerle aynı işe aynı anlamı vermeyebilirsiniz. Bunu hiç unutma !
  • İşini yaptığın sürede sadece işinin ve elinden gelenin en iyisini yap. Amacın bu olsun. Eline ve kendine güven!
  • Birilerinin senin için kariyer planı yapmasına ya da hedef koymasına, senin adına adımlarını belirlemesine izin verme. O yolu sen yürüyeceksin o değil!
  • Her şeyi bilemeyebilir ya da her şeyi kontrol edemeyebilirsin. Ama kendini bilip kendini kontrol edebilirsin. Buna gayret et!
  • İyi bir kariyere sahip olduğunu düşündüğün kişilerin hayatlarını oku. Deneyimlerine güvendiğin kişileri ve onların tecrübelerini dinle.
  • Hobilerin olsun, bir iki üç.. kaç tane yapabilirsen. Hobin kariyerini destekler ve besler belki de gün gelir hobin işin olur. Kim bilir?
  • Kariyer planların ve hedeflerin değişebilir, değişimden değişmekten korkma. Kendine inan!
  • Kariyer yolculuğunda kendini sık sık dinle. Neyi dinlersen onu duyarsın. Herkes her şey söyleyebilir, konuşabilir, yazabilir, çizebilir; bütün bu ses ve mesaj yoğunluğunda birini dinlemeyi hiç unutma o da kendin!
  • Dene, yanıl, korkma, tecrübelen, kendini tecrübelerinle donat. Tecrübeni sev, nedenini keşfet, ona anlam ve güzel bir ad ver, o senin. Kimsenin tecrübesini kendi tecrüben yapma, o kendi yolunu sen kendi yolunu yürüyorsun. Unutma!
  • Adların önünün ve diğer insanların sözünün seni etkilemesine izin verme. Adlardaki önler ve sözler dışında olana dikkat kesil. Eylem!
  • Hedeflerin için çalış çok çalış. Hedefe ulaşmak için yaptığın tüm eylemler çok kıymetli. Çünkü onlar senin!
  • Kaybettiklerin ve hak etmediklerin olabilir. Üzülebilirsin, üzül ağla. Ama ertesi gün kalk başka bir pencereden günaydın de güne!…O da sana başka bir yol göstersin.
  • Yalnız değilsin kariyer yolculuğunda…Etkilediğin etkilendiğin insanlar var. Ailen dostların sevdiklerin ve seni sevenler. Bu yolculuğun onları nasıl etkiliyor. Fark et!
  • Sen eşsizsin hepimiz eşsiziz. Bu nedenle kariyerin de eşsiz olmalı. Başkalarıyla kendini kıyaslayarak başkalarının zamanını yaşayarak eşsiz olamazsın “Sen” i kaybedersin. Eşsizliğini keşfet!
  • Sev, üret ve paylaş…

Gelelim yazının başlığında belirttiğim “Ben Mi Kariyerim Mi?” sorusunun cevabına. Son yıllarda gözlemim kariyer yolculuğunda “ben” i unutulmuş öznesi “ben” olmayan hayatlar. Yüklemleri istenmeden yapılan eylemlerle geçen başkalarına ait zamanlar.

Son sözüm ve cevabım kariyer yolculuğunda “sen” den “seni sen yapanlardan” vazgeçersen eninde sonunda ya sen seni terk eder, ya da kariyerin seni…

Bu yazı daha önce www.coachteam.com.tr web sitesinde yayınlanmıştır. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.